Hiçbir şey ayağınıza gelmez; en azından iyi olan hiçbirşey. Herşeyi gidip almanız gerekir.
Sponsorlarımız
YARINSIZLIK
Evet. Rüzgâr nerede duracağını bilmeyenler için değil, bilenler için sert eser. Bahşedilen kısa hayatı şerefli ve imanlı yaşamaya çalışanlar, hayatlarının nasıl sonlanacağı ile ilgilenmezler. Kimileri ölmekten korkarken, kimileri yaşamaktan korkarlar.
Konuşmak gerektiğinde susmak, susmak gerektiğinde konuşmak insanları gerer ve üzer… İnançlı olanlar ALLAH'A sığınır. Çünkü ondan daha iyi kimse bilemez, kimin neyi, neden ve nasıl hak ettiğini…
Hayat bu, akar gider kendi mecrasında… Kimi sevgiyle, kimi ilmiyle kimi ailesiyle, kimi işiyle, kimi hayalleriyle, kimi öfkeyle, kimi derdiyle yaşar ve ÖLÜR…
Bazen kaçarcasına uzaklaşmak da yetmez sonuçlardan. Çünkü; senin sevgiyle yaşayarak, onurunla sonlandırmak için büyük mücadele ettiğin hayatta, kimileri de hırslarıyla yaşarlar.
İstediğin yerde durmak, kolay değildir. Rüzgâr nereden esiyorsa oraya eğilmemen gerekir ki, hayatta nerede durmak istediğini bilenler için rüzgâr her zaman sert eser…
Kimilerine altın tepside sunulur yine kimilerine büyük gözüken nimetler… Ama yine kimileri altın tepsiyi de, tepsinin içindekini de, tepsiyi getireni de reddeder. Hem de gözünü kırpmadan. Dedik ya hani, rüzgar nerede duracağını bilenler için sert eser.
Peki, nerede duracağını bilenler için rüzgârın sert esmesi mesele midir ?
Hayata dair nerede duracağını bilenler, asla rüzgar nerden eser, nasıl eser, benden ne alır götürür diye hesap etmez. Ama bu hayatta kimlerle yan yana durduğun, yani dostların, arkadaşların, mahallen,köyün evin, ocağın ve aşın da çok önemlidir. Ve yan yana durduklarının da yanında niçin durdukları…
Hesabını akçe üzerinden yapanlar yarınlarında akçesiz, hesabını makam üzerinden yapanlar yarınlarında koltuksuz, hesabını rüzgarın estiğine yöne göre yapanlar ise, ZATEN YARINSIZ’dırlar.
Hatalarımızı fark ettiğimiz sürece bir problem yok. Tekrar etmemek, her seferinde aynı duruma düşmemektir asl olan… Bedelini ödediğimiz her hataya sonuna kadar sahip çıkmalıyız…
Yeter ki bir önceki günümüzden ders almadan uykuya dalmasın gözler…